-
1 geler
Iv t1 donmak◊Le froid a gelé le lac. — Soğuk gölü dondurdu.
2 faire souffrir du froid dondurmak◊Le vent froid lui gelait les mains. — Soğuk rüzgâr ellerini donduruyordu.
IIv i1 donmak◊Le lac a gelé. — Göl dondu.
2 avoir froid donmak◊On gèle dans cette maison. — İnsan bu evde donuyor.
v impersdonmak◊Il gèle. — Donuyoruz.
-
2 bloquer
См. также в других словарях:
fiyatları dondurmak — fiyatların yükselmesini önlemek, fiyatların olduğu gibi kalmasını sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiyat — is., Ar. fīˀāt 1) Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha Birkaç ev döşettiğim için mobilya fiyatlarından pek iyi anlarım. Ö. Seyfettin 2) ekon. Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı 3) ekon. Bir değer… … Çağatay Osmanlı Sözlük